19 Mayıs 2016 Perşembe

Nasıl bir başkanlık sistemi olmalı




Başkanlık sistemini uygulayan ülkelerden bazıları iyi iken bazıları da fakir bir ülke. Başkanlık sisteminin iyi olup olmaması biraz da halkın okuyup yazma oranına sahip olması.

ABD'de ekonomik olarak sıkıntı da burada küresel bir kriz var ve başkanlık sistemi ve ekonomik kalkınma bir arada tutulması gerekmektedir. Ekonomi her türlü alan için önemli ve gereklidir. Ekonomisi iyi olan ülkede simitçi de iyi para kazanı ankara nakliyat firmasında çalışan bir firma da.

Bizim tarihimizde yürütme hep güçlü olmuştur. Bugün ise bir hükümetin ortalama ömrü 17 ay bu kadar sık hükümet değiştiren bir ülke de sosyal olarak gelişemeyiz ve ekonomimiz hep dibe doğru gider. 1960 ve 1970 döneminde türkiye'de yürütme zayıftı ama bu yıllardan sonra türkiye'de yürütme güçlendi ve ülkemiz yeni bir kalkınmanın içerisine girmi oldu.

Başkanlık seçimi demokratik bir şey ama nasıl olacağı konusunda tam bir bilgimiz yok ve neyin nasıl olacağını bilmiyoruz.

https://www.sozburada.com/

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Her takıntı takıntı mı, hangi hallerde tedavi kaçınılmaz?




Takıntılar günlük hayatı aksatıyorsa tedavi edilmelidir, kişilik bozukluğu var ise o zaman uzun süreli psikoterapi tedavisi görmelidir. 

Takıntının ne derecede olduğu önemlidir, bazı durumlarda ise istem dışı tedavi de yapılabilir bu çok uç bir noktadır. Eğer kişi temizliğe çok takılıyorsa sistre cila olan parkeyi defalarca temizliyorsa, elektirik düğmesini kapatınca elini yıkıyorsa sorun var demektir. 

Hastalığı olan kişi ben bundan kurtulmak istiyorum ise farklı tedavi. İkinci durumda ise ben bundan kurtulmayı istiyorum ama deyipte çok istekli değilse o zaman tedavi farklı olmaktadır. 

Öncelik hastalığı kabul etme sürecidir, tedavi süreci zor bir süreçtir ilaçlar uzun süre kullanıldığı için daha meşakkatlidir. Bunu kabul etmek kolay değildir. Önce kabul süreci daha sonra da tedavi süreci başlamaktadır. 


Takıntılar istenmeyen düşünceler, korkular gibi olmaktadır. Mikrop kaparmıyım, elektrikleri söndürdüm mü, simetri takıntıları va ise kişide tedavi olması hastanın menfaati açısından daha iyidir. 


Kaynak: şarkı sözleri

12 Mayıs 2016 Perşembe

Dualarımız nasıl kabul edilir?


Rahmet ve rahim ismi şifayı da içerisine alır, ben bugüne kadar dayandım dedi Eyüp peygamber. Sen merhamet sahibisin dedi ve Allah'ta kaldır ayağını yere vur dedi.

Hüküm Allah'a aittir, biz de dua ederken hüküm sana aittir demeli ve ondan sonra istemeliyiz. Fatiha kendi içerisinde diyalogtur. Verilenden şımararak edebini aşan insanlardan olmamak için veled dalin derin. Fatiha böyle bir suredir. Fatiha dua etmenin kodunu vermektedir. 

Bunalıma düşebiliriz, bunalımın sebebini bulmak gereklidir, belki sevilmeye ihtiyacın var belki ibadete ihtiyacın var. Gayret edildikten sonra insan bir yere ulaşabilir. İnsanın birinci vazifesi İslam olmaktır. Parke bile zamanla eskiyebiliyor ama sistre cila ile parke yeni gibi oluyor. İnsanda bu şekilde gayret ile kendisini yenilebiliyor. Allah'ın takdirini kendi içindeki vehim ile zedeleme. Çocuk bir şey isterken tereddüt etmez sadece ister bizde böyle olmalıyız.

Harflerin ruhlara etkisi olduğu söylenmektedir, Ömer isminde çocuğu olan yaramaz olduğu söylenmektedir.


10 Mayıs 2016 Salı

Çocuklar Neden Depresyona Giriyor?




Çocuklarda depresyona giriyor ve kendilerine göre çıkmazlara girebiliyorlar. Çocuklarda mutsuzluk var ise iletişim kurmakta zorlanıyor ise bir takım belirtilere bakmak gerekiyor. Bunun sebepleri aile içerisindeki sorunlar değil psikolojik rahatsızlıklarda olabilir. 


Küçük yaş grubu çocuklarda anne babası arasındaki geçimsizlik görüyor ise sorun yaşanmaktadır. Bu yaş grubunda bakımlarının iyi verilmemesi de sorundur. Evde sürekli kavgaların devam etmesi ailede sesler yüksek ise sorun var ise karı koca birbirleri ile kavga ediyorsa ve ailede sevgi bağı yoksa çocukların depresyonada olması muhtemeldir.


Küçük yaş grubunda çocuklar ailenin durumundan çok etkilenir aile içi şiddetsiz geçilerde çocuklar çok kaygılanır.Özellikle boşanma arefesinde olan ailede çocuk çok yara alır.

https://www.sozburada.com/






6 Mayıs 2016 Cuma

Zihin kontrolü mümkün mü?



Zihin kontrol mümkündür, filmlerde gördüğümüz gibi elektromanyetik olarak kontrol mümkündür. Gerçek ve her gün olan gündelik zihin kontrolü, reklamcılık gibi durumlar zihin kontrolüdür.

1950'li lerden beridir zihin kontrolü yapılıyor. Alım satım işleri reklamlarda kontrol yiyoruz. Bilim kurgu tarzı da var tip kapitalist sistemin işine gelen kontrolde bulunmaktadır.

Bazı ilaçlar da var ve bu ilaçlar da zihin kontrolü sağlanıyor. Eğitimden geçtikten ve şartlandıktan sonra insanlara zihin kontrolü yapılıyor. Uydudan gelen sinyaller ile insan beyni kontrol edemiyor, teknoloji bu açıdan daha gelişmemiş. Zihin kontrolüne çok para yatırıldı şu anda araştırmalar devam diyor ama sonuçlarını duymuyoruz. İnsan zihni temel özelliklerini bilmezseniz kontrole çok açık bir şey.

5 Mayıs 2016 Perşembe

Takıntılarımızdan nasıl kurtuluruz



Takıntılarımıza takılıp kalıyoruz ve hayatta mutlu olamıyoruz. İnsanların depresyona girmesinde en önemli faktör dış olaylar değil bizim iç sesimizdir. Bunun durdurmanın bir yolu var.

Ne kadar istesekte iç sesimiz bize bir şeyler anlatıyor. Kahve içerken kahvenin tadını alamıyorsun ve hayattan soğuyoruz çünkü biz bir şeyler yaparken başka bir şeyler düşünüyorlar. Örneğin nakliyat firması seçerken bile bir sürü sıkıntı yaşıyoruz, kolay gibi gözükse de sorun oluyor bize nakliyat ankara firması seçmek çok kolay ama biz bunu büyütüyoruz. Eğer beyin sürekli düşünceleri geçmişi ya da geleceği size tekrar ediyorsa hayatınızı bozuyor ise depresyondasınız demektir. 

Gün içerisinde ikide bir aklınıza kötü bir şeyler kötü sözler geliyorsa ve huzurunuz bozuyorsa ve dengeniz dengenizi bozuyorsa bunlar depresyonu tetikliyorlar. Bazı insanlar var bozuk olanı düzeltmek gibi bir şey değil burada demek istediğim beyindeki düşünceleri kontrol edememe durumudur.

Kaynak: Ankara nakliyat

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Tüketiyoruz umursamıyoruz ve rant peşinde koşuyoruz



Tüketiyoruz umursamıyoruz ve rant diye diye sistemi yok ediyoruz. Sesleri duyamıyoruz ve alışveriş merkezlerinde yaşıyoruz. Toprağı unutuyoruz.


Tarihimizi koruyamıyoruz, kentlerin dokusu çoktan bitti ne acı bizim için. Tarihimizi bildiğimizi zannediyoruz ama ona gerekli önemli sarf etmiyoruz. Gelip geçiyor yıllar bir damla dolmuyoruz. 

Tüketerek büyümeye çalışıyoruz ve kendi toprağımızı satıp para kazandığımızı zannediyoruz. Zeytin ağaçları mesela çok önemli yüz elli yıllık ağaçları kesiyoruz ve inşaat sektörü dünyanın en çirken kentlerini üretmeye devam ediyor.

Türkiye'de tarihin gerisine koşmak zordur çünkü git git bitmez. Böyle bir mirası aldığımız için mutlu olmalıyız. Türkiye'de rantın girmediği yer belki de yoktur. Belediyeler buna sahip çıkmalı ve kentleri yok etmeli ve umarım hukuk bizi koruyabilir. Mirasımıza sahip çıkabiliriz.

3 Mayıs 2016 Salı

Depresyon, nedenleri, belirtileri ve tedavisi



Çaresizlik, yetersizlik, yeteneksiz, gelecek ile ilgili kaygılı olmak gibi durumlarda kişilerde depresyona neden olmaktadır. Uykuların bozulması, iştahın kesilmesi depresyondur. 

depresyon ilk zamanlarda sosyal olarak ele alınmış ancak daha sonra biyolojik olduğu da ortaya çıkmış. siyasal nedenler, politik nedenler ekonomik nedenlerde depresyonu desteklemektedir. Bir çok hastalık depresyonu ortaya çıkarabiliyor. Troid, hormonal hastalık, ilaç kullanımı depresyona neden açmaktadır. Beynin belirli bölgelerini tehdit ediyorsa depresyona etki edebilmektedir.

Depresyon insan sağlını tehdit eden en önemli sağlık problemidir. Dikkat konstre hafıza ciddi şekilde etkilemektedir. Depresyonu basite almak çok doğru bir şey değildir. Örneğin yakınını kaybedenlerde ilk altı ay kişi depresyon süresi yaşayabilir. Eğer kişi bundan kurtulamıyor ise ve sürekli devam ediyorsa bir doktora danışmalıdır.

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Neden şiddet gösteriyoruz



21. yüzyılda biliyoruz ki insan boş bir levha değil. İnsan muhteşem bir potansiyele sahip gelişmiş vasıflara sahip olabilen müthiş bir bütünlüktür insanlık. İnsanlık alt beyinde bulundurduğu şey ise şiddettir. Kendimizi korumaya yönelik bir dürtümüzde var.

Her ülkede her toplumda saldırganlar ve şiddet vardır. İnsan engellendiği noktada saldırganlık oluşmaktadır. birisi bize saldırdığı zaman eğer kaçamıyorsak biz o zaman şiddet gösterebiliriz. İnsan bünyesi yaşamaya yatırım yaptığı için kendisini savunması gerekiyor ise insan orada şiddete eğilim göstermektedir.

Yaşamak öncelikli hedeftir, toplumsal boyutta şiddetin sınırı olmalı.Her insanın içerisinde yoğun öfke vardır herkeste vardır ve kendimizi korumaya yöneliktir. Şiddet önceki toplumlarda da olmuştur, örneğin dört halife döneminde dahi olmuştur.


Sanılıyor ki her şiddet bir tür öfke patlaması şiddetin her türü o kadar basit değildir. Bazı durumlarda kişi sadece belirli kişilere belirli durumlarda veya yerlerde şiddet uyguluyor bu da kontrol edilemeyen öfke ile anlaşılamaz. Altında çok farklı kişilik bozuklukları olabilir.


Diğer yazı Nakliyat ankara

İzlenim bırakmak

İlişkilerde değişim ve gelişimde yakalanılması gereken en önemli şey bire bir ilişkidir. Bir insana baktığınızda karizmatik dediğiniz şe...